Kişisel gelişim; insan ruhunun temizlenmesini, karakterin gelişmesini, insanın kendine duyduğu saygı, güven ve inancın artmasını sağlayan bir araçtır. Doğru kişisel gelişim, bir insanı birkaç cümle ile aydınlatabilir. Dünyanın kalabalıklaşması ve şehirlerin büyüyerek insan hayatının daha stresli bir hale gelmesi sonucunda kişisel gelişim alanına olan ilgi artmıştır. Genellikle çocukluk çağından itibaren ergenliğe doğru gelişim çapındaki çocuklarda görüler bir takım sorunlar baş göstermektedir. Ebeveynler, günlük iş tempolarının yoğunluğu, aileden uzak geçirilen zamanların artması, stres gibi faktörlerin etkisi ile çocuklarının gelişimlerini takip edememektedir. Bu durum aile içi şiddete ve çocukların üzerinde baskıcı ebeveyn profillerinin oluşmasına neden olmaktadır. Kitaplar, televizyon programları, hayat koçları giderek hayatımızda yer edinmiştir.
Ne var ki bu durum bir iki kitap okuduktan sonra eğitimli ve donanımlı olduğunu düşünen kimselerin kitaplarıyla kötü bir leke almıştır. Artık “ver parayı bas kitabı” mantığı ile hareket edilmekte, insanlara kişisel gelişim vadeden onlarca kitap piyasaya çıkmaktadır. Bunların içinden hangisi gerçek hangisi sahte, hangisi yararlı hangisi zaman kaybettirici bulmak zorlaşmıştır.
Ne Yapmalı?
Alanında eğitim almış, psikoloji-sosyoloji gibi insan bilimlerinde kendini geliştirmiş uzmanların yazdığı kitaplar okunmalıdır. Çünkü o insanların gerçek amacı çok satmak veya adını duyurmak değil, insan ruhunun derinliklerini ilmek ilmek örerek orada bir iz bırakmaktır. Böyle insanlar sizi 50 sayfalık bir kitap ile bambaşka düşüncelere sürükler, hayatı sorgulatır. İşte gerçek kişisel gelişim kitabı ile sahte kişisel gelişim kitabı arasındaki fark da bu şekilde ortaya çıkar.
Kişisel Gelişim Kitabı Nasıl Olmamalı?
İnsan ve toplum alanına yönelmemiş, kişisel gelişimle ilgili herhangi bir donanımı olmayan insanın kitap çıkarması aşamalara bağlıdır. Önce bu kişi, bir iki üzüntü veya sonucunda herkes tarafından takdir edildiği bir başarı elde eder. Sonra tıpkı günlük yazar gibi bunu kayda geçirir. Etrafına her zamankinden daha gösterişli ve ilgi çekici cümleler ekler. Daha sonra o anlattığı şeye ulaşma yollarını anlatır. Doğru veya yanlış olması onun için önemli değildir.
En sonunda da herkesin yaptığı gibi kolayca o kitabı bastırır ve piyasaya sürer. İşte o kitabın kişisel gelişim sürecine katkısı yoktur. Günümüzde hüküm sürmekte olan “Popülerse mutlaka iyidir.” anlayışı yüzünden kişisel gelişimden farklı amaçlar uğruna çıkarılmış kitaplar fazlasıyla ilgi görmektedir. Yapılması gereken şey, yazarın kendisini ve kitabının içeriğini araştırdıktan sonra o kitabı okumak ve gereken verimi almaktır.